BETTY , BARNY HILL OLAYI
İnsanların dünya dışı zeki yaratıklar tarafından uzay gemilerinde alıkonulması yeni bir olgu değildir. Bu olayların en önemlilerinden biri Bety ve Barney Hill’in 19 Eylül 1961’de ABD New Hampshire’de yaşadıkları olaydır. Olayın yaşandığı sırada Barney 39, Betty ise 41 yaşındaydı.
Karı-koca White Dağlarındaki US 3 karayolundan, Portsmouth, New Hampshire’deki evlerine dönüyorlardı. Düzensiz bir biçimde hareket eden ve bir sürü renkten oluşmuş ışıklar saçan cismi ilk Betty farketmişti. Cisme dürbünle ve çıplak gözle bakıp ne olduğunu görebilmek için birkaç kez kısa bir süreliğine arabalarını durdurdular.
Derken aniden cisim onlara doğru yaklaşmaya başladı ve o anda oradakinin disk şeklinde, pencereli bir araç olduğunu fark ettiler. Barney, o anda sadece 150 m. ötelerinde sessizce durmakta olan aracın içindeki üniforma benzeri kıyafetli varlıkları ve arkalarındaki kontrol panelini görebiliyordu. Araç yere yaklaştıkça, iki yanındaki kırmızı ışıklı yüzgece benzeyen yüzeyi de görülebiliyordu. Tam bu sırada, Barney gördüğü bir figürden dehşete kapılıp, çığlık atarak park ettiği aracına doğru koşmaya başladı. Betty ve Barney, koşmaya başlamalarından birkaç saniye sonra duydukları bip sesiyle ürpererek uykulu bir hale geçtiler. Kendilerine geldiklerinde en son bulundukları yerden 55 km. ötede olduklarını farkettiler, fakat hiçbir şey hatırlamıyorlardı. Saatleri de durmuştu.
Hill’ler eve varıp huzursuz bir uykuya daldıktan sonra Barney boyun ağrısıyla uyandı, ayrıca botlarının çok kötü bir şekilde aşınmış olduklarını fark etti. Betty, tüm arka yüzeyi parlak spotlarla kaplı bir araçla ilgili görüntüler anımsamaya başladı. Çift, bir önceki gece yaşadıkları hakkında tekrar konuştuktan sonra Pease Hava Kuvvetleri’ne göndermek üzere bir dosya hazırladılar fakat gördükleri varlıklarla ilgili tüm ayrıntıları bildirmekten çekindiler.
Olaydan 2 hafta sonra, Betty, yaşadığı karşılaşmayla ilgili ve varlıklar tarafından tıbbi incelemeden geçirildiğine dair rüyalar görmeye başladı, Bu rüyalar günlerce devam etti. Birkaç hafta sonra sivil bir araştırmacının şahitlerle yaptığı görüşme sonrasında, çiftin Kanada’dan Portsmouth’a normalden en az 2 saat daha geç vardıkları anlaşıldı. Kaybolan zamanın hatırlanabilmesi için kendilerine hipnoz yaptırmaları önerildi.
Dr. Benjamin Simon’ın Hipnoz Uygulamaları:
Barney’in sağlığı kötüye gitmeye başlamıştı; ülser, bitkinlik ve yüksek kan basıncı rahatsızlığının işiyle bağlantılı olarak geliştiği düşünülüyordu. Ayrıca kasıklarına yakın bir yerde siğiller üremişti. O gece olanlar her ikisinin de kafasından çıkmıyordu. Bu strese daha fazla dayanamayıp Psikiyatr Dr. Duncan Stephens’ın tavsiyesiyle kendilerine geriye dönüşlü hipnoz uygulaması için Boston’lu önde gelen bir psikiyatr olan Dr. Benjamin Simon’a başvurdular. Bunun üzerine 1963 yılında Betty ve Barney’ye ayrı ayrı pekçok seans uygulandı.
Ayrı ayrı her ikisi de araca alındıkları anı hatırladılar. Bu aracın içinden gelen bip sesini duyduktan hemen sonra olmuştu. Hill’ler, kendilerini kaçıranlarla telepatik olarak iletişim kurabildiklerini hatırladılar. Bunlar insana benzer, büyük gözlü varlıklardı ve çene üstünde ağız olduğunu tahmin ettikleri ufak, yarığa benzer bir çizgi vardı. Kendilerini alokoyan kişiler kedi gözlü, ufak tefek varlıklardı. Onların aralarındaki uzun olanını Betty grubun lideri olarak algılamıştı. Betty, onun diğerlerini kontrol ettiğini biliyor, fakat onu tarif edemiyordu, hafızasının o bölümünde bir engel vardı. Sadece onun farklı olduğunu söyleyebiliyordu.
Barney, kasıklarının etrafında dairesel bir aygıt yerleştirildiğini söylerken Betty de göbeğine uzun iğneler sokulduğunu hatırladı. Kendisine bunun hamilelik testi olduğu söylenmişti. Betty'nin tarif ettiği bu tür bir hamilelik testi dünya tıppında tam 25 yıl sonra keşfedilecek ve kullanılmaya başlanacaktı. Çift arabalarına döndüğünde, köpeklerinin koltuğun altına saklandığını ve çok korkmuş bir halde olduğunu görmüşlerdi. Daha sonra cisim, portakal renkli bir küre gibi parıldayarak uzaklaşmıştı.
Yıldız Haritası:
Sonraki bir hipnoz seansında, Betty kendisine gösterilmiş olan araştırmacılar arasında geniş tartışmalara yol açan yıldız haritasından bahsetti. Bu harita Zeta Retucillinin de bulunduğu 3 takım yıldız grubuna benziyordu.
Betty ve Barney Hill’in başından geçenlerle ilgili iki önemli nokta pek çok araştırmacının gözünde olayın inanılırlığını sağlamıştır. Birincisi; Betty Hill’in hipnoz sonrasında çizdiği yıldız haritasıdır. Betty bunun kendisine varlıkların lideri tarafından gösterildiğini söylemişti. Daha sonra harita üzerinde yapılan analizle, bunun dünyanın 30 ışık yılı uzağında bulunan Zeta Retucili yıldız sistemini gösterdiği ortaya çıkmıştı. Bu yıldızlar 1969 yılında basılan katalog çıkana kadar bilinmiyordu, başka bir değişle katalog Hill’lerin karşılaşmasından 8 yıl sonra basıldı.
Diğer önemli olay, Betty Hill’in ulusal bir TV programında yalan makinesi testine tabi tutulmasıdır. Kendisine Yıldız Haritasıyla ilgili bilgiyi dünyadışı bir varlıktan alıp almadığı, anlattığı şeylerin yalan olup olmadığı sorulmuş ve Betty’nin verdiği cevapların yalan makinesi tarafından değerlendirilmesi sonucunda çok yüksek bir doğruluk gösterdiği kaydedilmiştir. O ve Barney gerçekten de sivil haklar ve yerel kilise hareketlerinde aktif görev alan güvenilir ve saygın vatandaşlardı. Böylece, Betty’nin çizdiği Yıldız Haritasının şaşırtıcı analiz sonuçlarını takiben hem hipnoz seanslarıyla hem de yalan makinesi testiyle Hill çiftinin doğruyu söyledikleri ispatlanmış oldu